SONRA ÖLÜM VAR DEDİM

tumblr_niluacA9U61u7s01jo1_1280

Güneş tüm güzelliği ile şehrin üzerine vuruyor. İnsanlar telaşlı, yüzler asık. Herkesin bir telaşesi bir derdi var. Bataklıkta açan bir çiçek gibi gülen yüz nadirde olsa asık suratlar arasından seçilebiliyor. Aydınlık iyi ve kötü olan her şeyi gözler önüne seriyor.

Neden tebessüm etmeyi unutmuş gibi geziyoruz ortalarda? Neden elimizde olanlar mutlu olmamız için bazen yeterli olmuyor? Ve neden hep bir telaş hep bir koşuşturmaca içindeyiz? Yaşamak için biz buna mecbur kılındık belki. Herkesle sürekli bir yarış içine girmek zorunda kaldık. Okulda, iş hayatında… Ama bizde sütten çıkmış ak kaşık değiliz. Elimizdekilerle mutlu olmayı kenara bıraktık hep sahip olamadıklarımızı kafaya taktık. Kendi dertlerimizde boğulup bizden daha kötü durumda olanların halini anlayamadık. Bu yüzden istediğimiz yeni ayakkabıları, hayalini kurduğumuz yeni arabayı düşündüğümüz kadar şükretmesini beceremedik.

Doyumsuzlukta birinci sırada okulu bitirip, mutsuzlukta master yaptık derken hayat bir şekilde akıp geçiyor. Bir gün er ya da geç hayatımızın ibresi ölümü gösterecek. Sonra durup düşündüm yarın bile dünde kalırken elde ettiklerimiz ya da edemediklerimiz öldükten sonra yanımızda kalacak mı? Gezinirken düşüncelerimde Barış Manço’nun şarkısında ki dizelerde kendimi buldum.

“Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile
Yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu
Yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile…”

İşte böyle dostum bir gün istesek bile gülemeyeceğiz, güldüremeyeceğiz.  Geçip giden ömrümüzden sonra ölüm var baki olan.

EBRU AÇIKGÖZ

Bu yazı Genel içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın